Eşim / Erkek arkadaşım beni hiç anlamıyor!
Zaman zaman partnerinizle uzlaşamıyor musunuz? Sanki başka bir dilde konuşuyorsunuz gibi mi geliyor? Sizin açıkça söylediğinizi düşündüğünüz şeyleri bambaşka mı anlıyor? O zaman aramıza hoş geldiniz. Yaşadığınız şey size özel bir durum değil. Pek çok kadın ilişkilerinde sıklıkla iletişim sorunu yaşıyor ve yanlış anlaşılmaktan, hatta hiç anlaşılamamaktan şikayetçi. Peki, biz kadınlar iletişim konusunda neden bu gibi açmazlara giriyoruz? Gelin hep beraber inceleyim.
DOLAYLI İLETİŞİM
İstisnalar olmakla beraber kadınlar ve erkeklerin zihinsel işleyiş ve algılayışlarının farklı olduğu bilimsel çalışmalarca kanıtlanmış durumda. Bu da direkt olarak iletişim ve idrak mekanizmasını etkiliyor. Cem Yılmaz’ın gösterilerinden birinde çok güzel bir benzetmesi var. Erkekler için “analog”, kadınlar için “dijital” benzetmesi yapan Yılmaz, tam olarak da konumuza parmak basıyor. İletişimlerini çok daha direkt ve dolaysız yapan erkeklerin, dolaylı ve karmaşık iletişime daha yatkın olan biz kadınları zaman zaman anlayamıyor olmaları hiç de şaşırtıcı değil. Sizin söz ve hareketlerinizle mükemmel anlattığınızı düşündüğünüz bir şeyin karşınızdaki tarafından tabiri caizse “odun” bir tepkiye dönüşmesi de bazen bu yüzden.
İFADE BİÇİMİ
Bu hem kadınların hem de erkeklerin en büyük iletişim problemi. Hassas bir konuyu tartışırken söylenmiş bir kelime veya cümle bir anda ortalığı nasıl alevlendiriyor değil mi? Çok daha makul biçimlerde çözülebilecek konular öfke nöbetleri ve gözyaşlarıyla ve günlerce süren kırgınlıklarla sonlanmıyor mu? O zaman burada durup hem biz hem de partnerimiz bu süreci nasıl yönettiğimize bakmamız lazım. Zamanında dersine girmiş olduğum bir sosyal iletişim profesörü, sorunun temelde kendimizi nasıl ifade ettiğimizden kaynaklandığını söylemişti ve zaman içerisinde bu farkındalıkla sorunlarımı çözmeye çalıştığımda ne kadar haklı olduğunu tecrübe ettim.
Kavgaların çoğu iletişim problemlerinden kaynaklanıyor.
ZAMANLAMA
Bazı konu ve durumların tartışılması için gerçekten zamanlama çok önemli. Yorgun, stresli ve tahammülsüzken ciddi ve hassas konuları partnerinizle tartışmanız iletişim kalitenizi düşürecek ve kavga etmeden çözüme ulaşmanızı zorlaştıracaktır. Elbette bazen konuşulması gereken konuyu ertelemek mümkün olmuyor. Bu durumda da ortamı iletişim öncesi mümkün olduğu kadar huzurlu ve dingin hale getirmek gerekiyor.
Peki kolay anlaşılır ve yapıcı bir ifade biçimi nasıl oluşturulur? Aslında çok basit: suçlamak, imalı ve dolaylı yoldan düşündüklerimizi söylemek veya hareketlerde bulunmak yerine açıkça duygularımızı ifade etmek. Örneğin “sen duyarsızsın” yerine, “sen bana böyle söylediğinde ben mutsuz oluyorum çünkü…” veya “yaşadığımız olay benim kalbimi kırdı çünkü…” veya “bu gibi davranışlar beni strese sokuyor çünkü…” gibi cümlelerle kendinizi ifade etmeye çalışın.
Hareketlerinizle karşınızdakine mesajlar vermeye çalışmayın. Bunun yanında tartışırken karşınızdakine katılmıyorsanız bile sürekli “ama, hayır, yok..” gibi kelimelerle konuşmanıza başlamayın. “haklısın ancak…”, “söylediğin şey mantıklı ama…” gibi karşınızdakini anladığınızı gösteren cümleler kurarak cümlelerinize başlamak konuşmanın daha yapıcı olmasını sağlayacaktır.
Unutmayın, ne kadar uzun süredir beraber olursanız olun iki bambaşka insansınız. Size çok tanıdık ve anlaşılır gelen bir durum karşınızdaki için yabancı olabilir. Veya sizin geldiğiniz sonuçları göremiyor olabilir. Aynı şey karşı taraf için de geçerli. Tartışmak sağlıklı ancak kavga etmek değil. Tartışmalarınızı kavga boyutuna getirmeden sonlandırmak ilişkinizin daha az yıpranmasını ve birbirinize olan saygınızı korumanızı kolaylaştıracaktır.
Elbette hiçbir yöntemle her zaman kavgadan kaçınmak mümkün değil. Ancak bu yöntemi uygulayabilirseniz partnerinizin sizi daha iyi anlamasını ve belki de çok daha yıkıcı olabilecek durumların daha yumuşak geçmesini sağlayabilirsiniz.
Bir cevap bırakın