Yaşlandıkça Vücudumuzda Neler Değişir?
Yaşlandıkça vücudumuzda meydana gelen ve çaresizce izlediğimiz bazı değişimler olur. İşte bu değişimler, psikiyatrlar tarafından yaşlılık korkusu olarak tanımlanan fobiyi oluşturan en önemli etkendir.
Her ne kadar yaşlanma duygusu hepimiz için bir kabus olsa da, yaşlılıkla gelen tek şey hastalık ve mutsuzluk değildir. Her yaşın kendine göre güzellikleri var diye boşuna dememiş büyüklerimiz değil mi? Yaşlandıkça insan, çevresinde daha geniş bir sevgi çemberi, daha geniş hayat tecrübesi, olgunluk ve özgüven kazanır ve saygı görür.
Yaşlanmak kaçınılmazdır ama nasıl yaşlanacağınız da sizin elinizdedir. Egzersiz, beslenme ve finansal hazırlık, daha keyifli bir ikinci baharı size sağlayacak önemli adımlardır. Bu nedenle yaşlandıkça karşılacağınız değişimler doğrultusunda sizler için bir yaşlanma rehberi hazırladık ve bu değişimlerle nasıl başa çıkmanız gerektiğini paylaştık.
Terleme Azalır
Terleme, genç yaşlarda rahatsız edici kokusu nedeniyle önlenmesi gereken ya da gizlenmesi gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmakla birlikte; sağlık açısından terlemenin sağlığınıza bazı çok değerli faydaları bulunmaktadır. Bu bağlamda, ter bezlerinin faydaları saymakla bitmez ama en önemlisi yara iyileşmesine olan katkısıdır. Ter bezlerinin doku iyileşmesine sağladığı katkılar göz önünde bulundurulduğunda gençlerin yaşlılara göre yaralanma vakalarında daha hızlı iyileşmesini anlayabiliriz. Ne de olsa yaşlılar gençlerden daha az terler.
Yaşlandıkça terlemenin azalmasında asıl etmen ter bezlerinin daha az çalışmasıymış gibi görünse de asıl neden terlemeyi önleyen yaşlı cildinizdir. Bu nedenle cilt dokunuzu bozacak aktivitelerden kaçınmalısınız. Örneğin uzun süre güneşe maruz kalmak tipik olarak ter bezlerini destekleyen cilt dokularının bozulmasında önemli bir katkıya sahiptir. İşte size değerli cildinizi güneşten sakınmak için önemli bir neden daha.
Dişler Hassasiyetini Kaybeder
Hassas dişlerin hayatı ne kadar çirkinleştirebileceğini tecrübe etmiş olanlarınız vardır mutlaka. Soğuk ve baharatlı yemekler dişlerinizde hassasiyet varsa daha da fazla ağrıya/sızlamaya neden olur. Öte yandan yaşlandıkça dişleriniz daha az hassas hale gelir. Bu kulağa olumlu bir şey gibi gelse de dişler o kadar duyarsızlaşabilir ki bu yeni bir sorun alanının sadece başlangıcıdır. Amerikan Diş Hekimleri Birliği’ne (ADA) göre, yaşlandıkça dişlerinizdeki sinirler zayıflayabilir ve hassasiyet kaybı oluşabilir. Hassasiyet kaybı oluştuğunda ise çürüklerin veya diğer ağız problemlerinin sinsice ilerlediğini farketmezsiniz. Bu nedenle, özellikle yaşlandıkça diş hekiminizi düzenli olarak ziyaret etmeyi ihmal etmeyin. Genellikle dişçiden hoşlanmayız ama yaş ilerledikçe keşke dememek için bir an önce bu korkuyu yenmek lazım.
Yeterince uzun yaşarsanız sonunda dişlerinizi kaybedeceğinize kesin gözüyle bakabilirsiniz. Ama bu illa ki protez diş kullanacağınız anlamına gelmez çünkü dişlerinize doğru ve düzenli bakım yaparsanız yine de kullanım süresini maksimuma çıkarabilirsiniz.
Beyin Ciddi Oranda Küçülür
Vücudunuzda yaşlandıkça problem yaşayacağınıuz tek organ elbette dişleriniz değil. Duymaktan pek hoşlanmasak da yaş aldıkça beyin de küçülmeye başlar. Texas A&M Üniversitesi’nde seçkin bir nöroloji profesörü olan William Klemm, Nöronların terminalleri ve sinaptik bağlantıları küçüldükçe beynimizin en basit anlatımla büzüştüğünü ancak bu olgunun herkeste aynı hızla yaşanmadığını belirtiyor.
Profesör tarafından atıfta bulunulan bir araştırmaya göre, bazı yaşlılar diğerlerinden daha büyük bir beyin hacmine sahiptir. Klemm, bu bireylere atıfta bulunmak için “süper yaşlılar” terimini kullanıyor. Süper Yaşlılar olarak tanımlanan bu insanların ortalama insanlara göre daha fazla anıyı bellekte tutabildikleri ve yaşlandıkça çok daha az küçülme yaşadıkları belirtiliyor.
Süper Yaşlı Nedir? Nasıl “Süper-Yaşlı” Olunur?
Cevap aslında çok basit: Beynin küçülmesine neden olan aktivitelerden ve alışkanlıklardan vazgeçip daha sağlıklı bir yaşam tarzına geçiş yapacaksınız. Sigarayı bırakmalı, kan basıncını düzenlemeli, şeker hastalığını önlemeli ve kilo vermelisiniz, bu kadar basit.
Yaşlandıkça Boy Kısalır
Yaşlı bir yakınınızı daha önce karşılaştığınızdan daha kısa gördüyseniz şaşırmayın çünkü insanlar yaşlandıkça kısalır ve bu bazen gözle farkedilecek kadar bariz olur. Erkekler 30 ve 70 yaşları arasında yaklaşık 2,5 cm kadar kısalırken, kadınlar 5 cm kadar kısalabilir. 80 yaşından itibaren, her iki cinsiyet de fazladan bir 2,5 cm kaybedebilir.
Arkansas Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde geriatrist olan Pham Liem UAMS’e şunları söyledi: “Yaşlı insanların eklemleri arasındaki kıkırdak yapı yıprandığından ve osteoporoz omurgayı kısalttığından, insanlar yaşlandıkça boyları kısalabilir.” Ek olarak, Medline Plus’a göre, kemikler yaşlandıkça kalsiyum ve diğer hayati elementleri kaybeder; bu özellikle menopoz sonrası kadınlarda yaygın görülen bir sorundur. Tüm bunların yanısıra, erkekler ve kadınlar yaşlandıkça kas kütlesini kaybederler ve kasların bir kısmı yağa dönüşür.
Ancak, umudunuzu kaybetmeyin; dengeli bir diyet ve aktif bir yaşam tarzı size uzun ve konforlu bir yaşam sunabilir.
Mesaneniz Sizden Bağımsız Hareket Etmeye Başlar ve Kontrol Etmek Zorlaşır
Yaşlanmanın hem erkek hem de kadın bedeni üzerinde farklı kötü etkileri olsa da, kadınlar bir başka tatsız süreçle karşı karşıyadır: menopoz. Menopoz sürecinde idrar olayı karmaşık bir hal alır. Colorado Üroloji Üniversitesi’ne göre, bunda en önemli etmen östrojen eksikliğidir. Menopoz, östrojen üretiminde azalmaya neden olur ve mesaneyi zayıflatır. Bu, artan idrara çıkma dürtüsü gibi semptomlarla sonuçlanabilir. Bu yeterince korkunç değilmiş gibi, menopoz etkili bir şekilde pelvik organları ve dokuları da etkileyen yaşlanmanın önünü açar.
Yaşlanmanın olağan sonuçlarından biri olan sık idrara çıkma hadisesinin etkilerini azaltmanın bazı yöntemleri elbette var. Hormon tedavisi bazı kadınlar için çözüm olabilir. Kahve alımını sınırlamak, Kegel egzersizleri yapmak ve sağlıklı bir şekilde kilonuzu korumak gibi hormonsuz alternatifler de dikkate değer.
Dış Görünüşünüzde İnanılmaz Değişimler Olacak
Yaşlandığımızın en önemli belirtilerinden biri de yüzümüzdür. Her şeyi gizleyebilirsiniz ama yüzünüzdeki yaşlanma belirtilerini asla gizleyemezsiniz. Yirmili yaşlarınızda, kolajen bakımından zengin bir cildiniz ve cilt altı yağları bulunur, bu da yanaklarınızın güzel ve sıkı görünmesini sağlar.
Güneş lekeleri, özellikle alında, yanaklarda ve çenede sıklıkla oluşan hoş olmayan koyu lekeler 30’lu yaşlarınızda belirginleşir. Hiperpigmentasyona genellikle güneşe maruz kalmak neden olur ki bu da gençliğinizde güneş kremi kullanmayı ihmal etmemeniz için oldukça önemli bir neden. Ayrıca, vücudunuz hacim kaybetmeye başladığında yüzünüz daha zayıf ve daha ince görünecek ama yaşlılık belirtileri gün yüzüne çıkacaktır.
Kırklı yaşlarınızda, cildiniz daha kuru hale gelecek ve ince çizgiler ve kırışıklıklar belirginleşecektir. Nemlendirici, yaşamın bu döneminde kritik bir öneme sahiptir. Ek olarak, deri altı yağınız ve kolajen oranınız daha da azalacaktır. Hatta cildiniz dökülüyormuş gibi görünmeye başlayacak ve sönmüş bir balon gibi görünecek.
Bir cevap bırakın